Categories
İNGİLİZCE-TÜRKÇE

AC

alternating current kelimerinin kısaltmasıdır ve “değişken elektrik akımı” manasına gelir.

This radio have to be charge by AC adaptor.

(Bu radyo AC adaptör ile şarj edilmelidir.)
Categories
İNGİLİZCE-TÜRKÇE

.ac

internet adreslerinde üniversite gibi akademik bir kuruluşu simgeleyen uzantı imgesi

I want to register the domain name, www.essays.ac for my academic researches.

(Akademik araştırmalarım için www.essays.ac alan adını tescil ettirmek istiyorum.)
Categories
İNGİLİZCE-TÜRKÇE

abyssal

okyanus çukuru, derin çukur

The upwelling water drags abyssal species to the surface.

(Yükselen su, derin çukur türlerini yüzeye çeker.)
Categories
İNGİLİZCE-TÜRKÇE

abyss

kötü durum, girdap

He sank into an abyss of despair after his wife died.

(Karısı öldükten sonra umutsuzluk girdabına düştü.)

uçurum

The only other path leads to the abyss.

(Diğer tek yol uçuruma çıkar.)
Categories
İNGİLİZCE-TÜRKÇE

abysmally

çok kötü bir şekilde

The standard of education in the country was abysmally low.

(Ülkedeki eğitim standardı çok kötü bir şekilde düşüktü.)
Categories
İNGİLİZCE-TÜRKÇE

abysmal

çok kötü, berbat, adi

The students’ abysmal ignorance of history is shocking.

(Öğrencilerin tarihe dair berbat cehaletleri şok edici.)

The weather is abysmal.

(Hava berbat.)
Categories
İNGİLİZCE-TÜRKÇE

abusiveness

ağzı bozukluk, suiistimal, kötüye kullanma, taciz

He is seeking a divorce on the grounds of his wife’s mental abusiveness.

(Karısının psikolojik tacizi nedeniyle boşanmak istiyor.)
Categories
İNGİLİZCE-TÜRKÇE

abusively

hakaret edici şekilde

The manager treated employees abusively.

(Yönetici, çalışanlara hakaret edici şekilde davrandı.)
Categories
İNGİLİZCE-TÜRKÇE

abusive

tacizci

He was drunk and abusive.

(Sarhoş ve tacizciydi.)

hakaret edici, aşağılayıcı, küfürlü

He wrote an abusive letter to the manager.

(Müdüre hakaret edici bir mektup yazdı.)
Categories
İNGİLİZCE-TÜRKÇE

abuser

kötüye kullanan

This machine has been out of order because of acts of abusers.

Bu makine, kötüye kullananların eylemleri nedeniyle hizmet dışı.

ırza tecavüz eden, cinsel istismarda bulunan

Sextual ebuser of child was sentenced to life imprisonment.

(Çocuğa cinsel istismarda bulunan kişi müebbet hapis cezasına çarptırıldı.)

hakaret/iftira eden

Abusers at each other were taken away by the police.

(Birbirlerine hakaret edenler polis tarafından götürüldü.)
Translate »